Fiil soylu olup, belli eklerle türetilerek isim, sıfat ya da zarf görevinde kullanılan sözcüklerdir. Fiile benzerler ancak fiiller gibi çekimlenemezler.
"Yağmurun yağması, çiftçileri çok sevindirdi." cümlesinde 'yağmak' fiili, "-sı" tamlanan eki alarak isim-fiile dönüşmüş ve 'yağmur' ismiyle bir isim tamlaması oluşturmuş.
"Bozulan konserveleri fabrikaya iade etti." cümlesinde 'bozulmak' fiili "-an" eki almış ve sıfat-fiile dönüşerek konserveleri niteleyecek bir görevde kullanılmış.
"Yaz akşamları, eve ancak hava kararınca girerdik." cümlesinde 'kararmak' fiili "-ca" eki alarak zarf-fiile dönüşmüş ve cümlede yüklem olarak kullanılan 'girerdik' fiilinin zamanını belirtmek için kullanılmış.
Buna göre fiilimsileri üç başlık altında inceleyebiliriz:
İsim-fiiller: Mastar ve eylemlik olarak da adlandırılırlar. Fiillerden '-me, -mek ve -iş' ekleriyle türetilip isim görevinde kullanılan sözcüklerdir. İsim-fiilleri diğer fiilimsilerden aırabilmek için fiilimsiye isim hal eklerini getirmeyi deneyebiliriz. Eğer isim hal eklerini alabiliyorsa isim fiildir.
"Kitap okumak en büyük tutkumdur." (oku- fiili mastar eki olan -mak ekini alarak isme dönüşmüş. Bunun sağlamasını yapmak için isim hal eklerini getirelim: okumaya,okumayı,okumakta,okumaktan.)
"Üç günden beri aramamasına üzüldüm." (ara- fiili, fiil olumsuzluk eki -ma almış. daha sonra -sı tamlanan eki ve ismin yönelme eki olan -a ekini almış.)
Not: Fiil olumsuzluk eki "-ma/-me" yi, isim-fiil eki "-ma/-me"den ayırabilmek için, cümlenin anlamına bakmak gerekir. Eğer hala kelimenin isim-fiil olduğundan şüpheleniyorsanız, kelimenin sonun ismin hal eklerini getirin.
Not: Bazı eylemsiler, kalıplaşarak bir varlığa isim olmuş olabilirler.Bu durumda eylemsi değil, isim olmuşlardır.
Sıfat-fiil: "Ortaç" olarak da adlandırılan sıfat-fiiller, fiillerin "-an, -ası, -mez, -ar, -dik, -ecek, -miş" ekleri eklenerek türetilmesi ile oluşurlar ve sıfat görevinde kullanılırlar.
"Burası gerçekten görülesi bir yermiş." (görül- türemiş fiiline '-esi' ortaç eki eklenerek oluşturulan sıfat-fiil, 'bir yer' sıfat tamlamasını niteleyen bir sıfat görevini almıştır.)
"Küçük kasabalarda hep bildik sorunlarla karşılaştık." (bil- fiiline '-dik' ortaç eki eklenerek oluşturulan sıfat fiil, 'sorunlarla' sözcüğünü niteleyen bir sıfat olmuştur.)
"Kervanımız geçilmez çölleri geçti." (geçil- türemiş fiiline '-mez' ortaç eki eklenerek oluşturulan sıfat-fiil, 'çöller' sözcüğünü niteleyen bir sıfat olmuştur.)
Sıfat-fiiller, aynı sıfatlar gibi adlaşabilirler: "Soruyu bilenler ödüllendirildi." (bil- fiili '-an' ortaç ekini alarak sıfat-fiil olmuştur. 'bilen kişiler' tamlaması adlaşarak 'bilenler' halini almıştır.)
Not: Sıfat-fiiller, bazen cümlede sıfat görevinde kullanılmayabilirler ancak bu sıfat-fiil olduklar gerçeğini değiştirmez. "Bu görevi çok istediğinizi biliyorum." cümlesinde 'istediğiniz' sıfat-fiili, sıfat görevinde kullanılmamıştır ancak nitelediği sözcük (istediğiniz görev) dolayısıyla sıfat-fiil görevini kaybetmemiştir.
Not: Bazı sözcükler ortaç eki aldığı halde kalıplaşmış ve isim olmuştur: "Yoksullara yakacak yardımı yapıldı." cümlesinde aslında bir sıfat-fiil olan 'yakacak' sözcüğü, kalıplaşmış bir anlam ifade eder ve isim olarak kabul görür.
Zarf-fiil: Bağ-fiil ya da ulaç olarak da bilinen zarf-fiiller, fiillere '-ip, -erek, -meden,
-meksizin , -dikçe, -ince, -eli, -ken,-a, …-r …-mez, -esiye,
-casına' ekleri eklenerek türetilip zarf görevinde kullanılan
sözcüklerdir. Cümleleri zaman veya durum yönüyle tamamlarlar.
'Kasadaki domatesleri, seçerek aldı.' (seç- fiiline, '-erek' ulaç eki eklenerek yapılan bağ-fiil, cümledeki durum anlamını tamamlamıştır.)
'Sorulara düşünmeden cevap verdi.' (düşün- fiiline '-meden' ulaç eki eklenerek yapılan zarf-fiil, cümledeki durum anlamını tamamlamıştır.)
'Sofraya oturur oturmaz bir bardak su istedi.' (otur- fiiline '...-r ...-maz' ulaç eki eklenerek yapılan zarf-fiil, cümledeki zaman anlamını tamamlamıştır.)
Not: Ulaç eklerinden '-ken', ad soylu sözcüklere de eklenebilir. Bu durumda oluşan sözcük zarf görevi görür ancak zarf-fiil olmaz: 'Yağmur yağarken evden dışarı çıktım.' cümlesinde yağ- fiili '-ar' fiilden isim türeten yapım ekini alarak isim olmuştur. '-ken' eki ile zarf görevini almış ve cümleye zaman anlamı katmıştır ancak fiilimsi olmamıştır. Ayrıca bazı sözcükler ulaç eki aldıkları halde ulaç olmazlar: 'Başvuru için danışmadan belge alabilirsiniz.' cümlesindeki 'danışma' sözcüğü, isimdir ve bir yer adı belirtir. Dolayısıyla zarf-diil değildir. Ancak 'Ona danışmadan bu konuda karar verme.' cümlesinde söz konusu olan danış- fiilidir ve '-dan' ulaç eki alarak zarf fiil olmuştur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder